19. yüzyılın ilk çeyreğinde, Avrupa’da başlayan Haskala-Yahudi Aydınlanması ile Avrupa Yahudileri birlikte yaşadıkları toplumlara entegre olma, kendilerini ispatlama ve başarılı olma imkânları buldular. Spor da bu alanlardan biriydi. Ancak bu başarılara orantılı olarak antisemitizm ve ayrımcılık da yükseldi ve sporu ve sporcuları etkiledi. Bazı Avusturya spor kulüpleri Yahudileri kabul etmemeye başladılar. İstanbul’da bulunan, Avusturya kökenli Teutonia Kulübü, bu kısıtlamayı uygulamaya hazırlanırken bir avuç Yahudi sporcu Teutonia’dan ayrılıp 1895 yılında, İstanbul’da, dünyanın ilk Yahudi spor kulübü Israelitische Turnverein Constantinopel’i kurdular. 13 yıl sonra adını Maccabi olarak değiştiren bu spor kulübü, ilk önce jimnastik sonra da diğer dallarda hizmet vermeye başladı. Sporcular birçok başarıya imza attılar. Olimpiyatlarda Osmanlı İmparatorluğu’nu ilk kez temsil edecek takımda Selanikli bir Yahudi bulunmaktaydı.

1936 Olimpiyatları’nda Goebbels’in Yahudilerin oyunlara katılmasını engelleme çabalarına karşın Türkiye’yi temsil eden ekipte iki Yahudi sporcu bulunmaktaydı. Bu kitap, özellikle geç Osmanlı döneminden günümüze, Türkiye spor tarihinde Yahudi sporcuları tanıtmaya çalışmaktadır.

Bu kitap, özellikle geç Osmanlı döneminden günümüze, Türkiye spor tarihinde Yahudi sporcuları tanıtmaya çalışmaktadır.